2021 Ocak | "Pandemi Döneminde Hemşirelik" Konulu Söyleşi Gerçekleştirildi.

2021 Şubat | Sağlık Söyleşileri Etkinliklerinin Dördüncüsü Düzenlendi.

“Pandemi Dönemine Kısa Bir Mola: Cerrahi ve Mizah” konulu etkinliğin düzenlenmesini fakültemiz Hemşirelik bölümü Dr. Öğr. Üyesi Aydanur Aydın, moderatörlüğünü ise fakültemiz Hemşirelik Bölümü Dr. Öğr. Üyesi Ayşe Çolak yaptı. Etkinliğe konuk olarak Antalya Bilim Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ayla Gürsoy katıldı.

Çevrimiçi olarak düzenlenen ve üniversitemiz Youtube kanalı üzerinden de canlı olarak yayınlanan programın moderatörü Dr. Öğr. Üyesi Ayşe Çolak, “Bilindiği gibi Avrupa Ameliyathane Hemşireleri Derneği 2006 yılında cerrahi ve ameliyathane hemşirelerinin yaptıkları işleri daha görünür kılabilmek için 15 Şubat’ı Avrupa Cerrahi ve Ameliyathane Hemşireleri Günü olarak kutlamaya başladı. Avrupa Cerrahi ve Ameliyathane Hemşireleri Günü ülkemizde de 2010 yılından itibaren her yıl bir konu başlığı belirlenerek çeşitli etkinliklerle kutlanmaktadır. Biz de Sağlık Söyleşilerinin dördüncüsü olan Pandemi Dönemine Kısa Bir Mola: Cerrahi ve Mizah konusuyla Antalya Bilim Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ayla Gürsoy hocamızla birlikte işleyeceğiz.” sözlerine yer verdi.

Prof. Dr. Ayla Gürsoy, ameliyathaneler ve cerrahi uygulamaları karikatürlerle ele aldığı sunumunda şunları söyledi: “Öncelikle bu programda bulunmaktan çok mutlu olduğumu ifade etmek istiyorum. Cerrahi müdahalelerin tarihine baktığımızda her çalışma ortamının kendine göre birtakım özellikleri vardır; ama ameliyathane biraz daha farklı bir ortamdır. Biz cerrahiye işin mutfağından yani ameliyathaneden başlayacağız. Ameliyathanede çalışmanın, cerrahi bir ekibin üyesi olmanın getirdiği birtakım sorumluluklar vardır. Ameliyat denildiği zaman boyutu ne olursa olsun, hastaların kafalarında bir sürü soru işareti, kaygı, korku gibi benzeri şeyler yer alıyor. Hastalar, ameliyathaneye biz çalışanların baktığı gibi bakmıyorlar, korku içerisinde bakıyorlar. Bunun nedenine baktığımızda, bilinmeyen her şeyin bireylerde tedirginliğe sebep olduğuna dair görüşlerle karşılaşıyoruz. Eskiden kullanılan ameliyat aletlerine baktığımızda ve bunların üzerimizde kullanıldığını düşündüğümüzde korkmamamız mümkün değildir. Farklı riskler altında çalıştığımız için gerçekten de başta cerrah olmak üzere ekip üyeleri zaman zaman çok ciddi anlamda gerilebiliyorlar bu tamamen vaka ile ilgili sorumluluk duygusuyla alakalıdır. Aslında hasta adına bir araya geldiğimiz ve herkesin işini yaptığı bir ortamdan bahsediyoruz. Önemli olan bu ortamda kendinizi nasıl değerlendirdiğinizdir. Şunu unutmayalım ki ameliyathanede çalışıyor olmak bazen umutsuz bakışların karşılayanı olmaktır. Bazen umut bekleyenin umudu, kulağı ve gözü olmaktır. Bazen de umudun ta kendisi olmaktır. Cerrahi hemşiresi olarak gerçekten işin mutfağında olmak ve ameliyatın bir parçası olmak bağımlılık yapan bir vazgeçilmez gibi görünüyor. Geçirmekte olduğumuz salgın süreci içerisinde gerçekten de sağlık ekibi üyeleri çok yoruldular. Hepimizin sağlıklarını korumak adına kendi sağlıklarını riske attılar. Bu süreç içerisinde yaşamını kaybeden sağlık ekibi üyelerimiz oldu. Hayatlarını kaybedenlerin ruhları şad olsun. Her birinin emeği gerçekten çok değerlidir. Bu organizasyonu düzenleyen ve burada bizimle olan herkese çok teşekkür ediyorum.”

Program karşılıklı iyi dilek ve temennilerin sunulmasının ardından sona erdi.

Program hakkında görüşlerini dile getiren Rektörümüz Prof. Dr. Halil İbrahim Zeybek ise şunları söyledi: “Sağlığımızın her geçen gün daha da önem kazandığı bir süreci yaşamaktayız. Sağlık çalışanlarımızın zorlu çalışma süreçlerinin, yaşadıkları zorlukların ve ameliyatların mizah çerçevesinde ele alınıp değerlendirildiği bir program oldu. Tüm hemşirelerimizin 15 Şubat Avrupa Cerrahi ve Ameliyathane Hemşireleri gününü de buradan kutluyorum. Programda üniversitemize çevrim içi olarak katılan ve değerli katkılar sunan Antalya Bilim Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ayla Gürsoy hocamıza teşekkür ediyorum. Bu programın düzenlenmesinde emeği geçen herkesi kutluyorum. Geçirmekte olduğumuz bu salgın sürecinde tüm sağlık çalışanlarımıza şükran borçluyuz. Rabbim herkese sağlık ve sıhhat versin.”

Etkinlik kaydına https://youtu.be/8MOYWbsw8ns adresinden ulaşabilirsiniz.

2021 Mart | 5. Sağlık Söyleşisinde "Sağlık Eğitiminde Sanal Gerçeklik Teknolojilerinin Durumu ve Geleceği" Konuşuldu.

2021 Mart | "COVID-19 Döneminde Sağlık Yönetimi" Konulu Panel Gerçekleştirildi.

Üniversitemiz Sağlık Bilimleri Fakültesi, Sağlık Yönetimi Bölümü’nün ev sahipliğinde ve İstanbul Medipol Üniversitesi iş birliğinde “COVID-19 Döneminde Sağlık Yönetimi” paneli çevrim içi olarak düzenlendi.

Alanında uzman akademisyenler tarafından COVID-19 salgını sürecinde hastalık, bulaşıcılık, tedavi, ölüm, toplum algısı, kısıtlamalar, tasarruf ve sağlık çalışanlarının yaşadıkları sorunlar, gibi konuların ele alındığı panelin açılış konuşmasını Üniversitemiz Sağlık Bilimleri Üniversitesi Sağlık Yönetimi Bölümü Öğretim Üyesi ve Gümüşhane İl Pandemi Kurul Üyesi Doç. Dr. Nilgün Ulutaşdemir yaptı. Ulutaşdemir konuşmasında, şu bilgilere yer verdi:

“Sağlık yönetiminde duayen hocalarımızı ağırlamaktan, değerli hocalarımızın bilgi ve tecrübelerini bizlerle paylaşmalarından onur ve mutluluk duyuyoruz. Gerek Gümüşhane Valiliği gerek Gümüşhane Üniversitesi ve Gümüşhane İl Pandemi Kurulu olarak halkın sağlığını koruma ve geliştirmeye yönelik çok çaba sarf ediyoruz. Ancak son 1 aydır kırmızı kategoride yer alıyoruz. Gümüşhane halkına maske takma davranışını kazandırabildik; ama halkın sosyal mesafeyi koruması konusunda yeterli başarıyı sağlayamadık. Bu duruma; Karadeniz kültürünün bir sonucu olarak ailece birlikte olmanın, yakınlaşmanın, köy evlerinde kalabalık halde bir araya gelmenin ve Karadeniz illeri arasındaki yakın mesafenin olmasına ve insanların iş ve/veya ziyaret için yakın şehre gidiş-gelişlerine neden olduğunu düşünüyoruz. Gümüşhane Valiliği Gümüşhane İl Pandemi Kurulu olarak gerekli kontrol ve denetimlerimize sık aralıklarla devam ediyoruz. Hedefimiz vaka sayılarımızın azalması ve turuncu kategoriye gelebilmek. 18 Mart 2021 itibari ile Gümüşhane ilinde; toplam COVID-19 vaka sayımız 9.708, toplam vefat eden kişi sayımız 155, COVID tanısı nedeniyle (+) olup taburcu olan iyileşen kişi sayımız 9.121, toplam yapılan test sayımız 48.032. Gümüşhane ilinde aşı yapılan toplam kişi sayımız 20.078. Gümüşhane nüfusunun %67,5’i en az 1 kere aşılandı. Aşılamaya ilk grup olarak sağlık çalışanlarımız ile başladık. 2. grupta yaşlı ve engelli bakım merkezlerimizde görev yapan ve bu merkezlerde kalan kişileri aşıladık. 3. grup olan hizmetin sürdürülmesi grubunda yer alan köy okullarımızda görev yapan öğretmenlerimizi, kaymakamlarımızı, vali ve vali yardımcılarımızı aşıladık ve son grup olan 4. grupta yaşlılarımızın aşılarını yapıyoruz. Bu hafta itibari ile 65 yaş ve üzeri olan yaşlılarımızın aşılarını tamamlamış olacağız.”

Doç. Dr. Ulutaşdemir’in konuşmasının ardından Üniversitemiz Sağlık Bilimleri Fakültesi, Sağlık Yönetimi Bölüm Başkanı Doç. Dr. Alper Veli Çam, ‘COVID-19 Sürecinde ve Sonrasında Bireylerin Tasarruf Eğilimleri’ başlıklı sunumunu gerçekleştirdi. Çam sunumunda, “Pandemi uzadıkça insanlarda daha çok depresyon, dikkat dağınıklığı gibi problemler oluşmaya başladı. Bu süreçte insanların %45’i az da olsa gelir kaybıyla mutlaka karşılaştı. Özellikle de Avrupa’da 2008 yılındaki krizde olduğu gibi tasarruflar artmaya başladı. Amerika Birleşik Devletleri tasarruflarının %14’ünü bu sürece harcamak zorunda kaldılar. Ülkemizdeki duruma baktığımızda ise hayat sigortası olmayanların %47’si, bireysel emeklilik sistemleri olmayanların ise %40’ı tekrar bireysel emeklilik sistemlerini yapmayı düşünüyor. Buradaki en büyük etken ise pişmanlık olduğunu görüyoruz. Bu saydıklarımıza bağlı olarak finansal açıdan artan kamusal ve bireysel sağlık harcamaları ortaya çıkacaktır. Yeni sektörler meydana gelecektir. Ülke açısından baktığımızda ise tasarrufların artması demek, enflasyonu düşürücü bir etki ve kontrol edilebilir bir enflasyon ortaya çıkıyor. Bu süreç, tasarruf edilmesi gerektiğini, geç kalındığını çoğumuza öğretti. Herkes tasarruf edemeyebiliyor; ama az da olsa oransal olarak mutlaka tasarrufa başlanılmalıdır. Böylelikle bu durum, kişileri daha rahat hareket ettirebilecek ve kaygılarını azaltacaktır” şeklinde bilgilere yer verdi.

Süleyman Demirel Üniversitesi Sağlık Yönetimi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ramazan Erdem “COVID-19 Sürecinin Dönüştürücü Rolü: Olumlu Değişimler” başlıklı sunumunda ise, şunlara değindi: “Tabi toplumsal bir salgın var. Bunun etkileri nedir, ne değildir tarafından olumlu yönleri denilince COVİD-19’a baktığımızda ani olarak ortaya çıkmış, hızla yayılmış, bazı ciddi düzenleme gereksinimleri getirmiştir. Hastalıkların bu süreç içerisinde insanların zihinsel, psikolojik, maddi-manevi bazı dönüşümler yaşadığını görebiliyoruz. Ama bu savaştan çıktıktan sonra ortaya çıkan bir özgüven durumu da var. Literatürde buna travma sonrası büyüme deniliyor. Bir hastalıktan olumlu yaklaşım çıkarmak zordur. Özellikle geçtiğimiz 2020 yılı Mart-Nisan aylarında yapılan kapanma durumlarında karbon salınımının azaldığı, trafik yoğunluğunun azaldığını ve tabiatın kendini yenilediğini gördük. Eğitimle ilgili radikal değişimler yaşandı. İnsanlarda hayatın değerini anlam farkındalığı çoğaldı. Gerçekten de insanın başına gelen her şey eğer bir anlam dünyasında tefekkür edilirse değerlidir. Başımıza gelenler sayesinde insan oluruz.”

Üsküdar Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı ve Sağlık Bilimleri Fakültesi Sağlık Yönetimi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Haydar Sur: “COVID-19 Salgın Yönetimi Kapsamında Toplumun Algı Yönetiminde Başarılarımız ve Başarısızlıklarımız” başlıklı sunumunda şu konulara değindi: “Algı yönetiminde insanlar değişik yöntemler kullanmaktadır. COVİD-19 Pandemisi denilince ülkemizde hastalığın ülkeye girişini geciktirebildiğimiz kadar geciktirmek, hastalık geldiğinde filyasyon ve tedavi hizmetlerini olabildiğince başarılı yapmak ve toplumun hastalığı doğru ve tam tanıması için kitle iletişimine geçmek amaçlandı. Hastalık sürecinde Bilim Kurulu’nun oluşturulması ve çalışmaya başlatılması, gerekli rehberlerin yayımlanması ve standartların oluşturulması gibi belli başlı önlemler alınmaya başlandı. Bunun sonucunda ülkemizin diğer ülkelere yardım elini uzatması takdirle karşılandı. Sağlık görevlileri iyi işler ortaya koydu. Dünyanın her yerinden vatandaşlar uçaklarla ülkeye getirildi ve devlet vatandaşını zor zamanda yalnız bırakmadı. İletişim faaliyetleri noktasında, medya hastalığa gereken önemi vererek en fazla zamanı buna ayırdı. Burada eleştirilecek noktalar da var. Öncelikle ülkenin kapanması daha erken yapılabilirdi. Verilere blokaj uygulandı, bilim insanlarının bilimsel çalışmaları için veri elde etmesi zor duruma geldi. Sağlık çalışanlarına fazla yüklenildi, verilen sözlerin bir kısmı da yerine getirilmedi. Bilim insanı olarak ekrana getirilen birçok hekim kendi uzmanlık alanı dışında sırf doktor ve profesör diye yanlış mesajlar verdi. Bu kişiler ekranlarda halkın gözü önünde birbiriyle bilimsel tartışmalara girdiler. Yanlış algılar sonucunda da istenmeyen sonuçlar ortaya çıktı. Bunlardan bazıları; aşı çok tehlikeli bunu da para kazanmak için yapıyorlar. Yaz sıcaklarıyla hastalık sona erecek. Hastalık gençlere bulaşmıyor, bulaşsa bile tehlikeli olmuyor. Bazı halk ilaçları aslında çok faydalı; ama ilaç firmaları çıkarlarına aykırı bulduğu için bunun önünü kesiyor. Bu ve benzeri algı yönetimleri istenmeyen sonuçların ortaya çıkmasına sebep oldu.”

Koç Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Coşkun Yorulmaz “COVID-19 Pandemisinde Sağlık Kurumlarında Yaşanan Medikolegal Sorunlar ve Yönetimi” başlıklı sunumunda, “Sağlık yönetimi çok ilginç ve çok multidisipliner yaklaşılması gereken bir konudur. COVİD-19 pandemisinde çok şey öğrendik. Sağlık çalışanları büyük cesaret ve gayretlerle bu işi yapmaya çalıştılar. Gerçekten sağlık sistemimiz çok iyi işledi. Ama sorun başarıysa, biz başarılıyız. Sağlık çalışanlarımız için her türlü önlemler alınıyor. Doktorlarımızın koruyucu ekipmanları var. Düzenli olarak da onların tetkikleri de yapılıyor. Her zaman bu sağlık sistemini hastalarımızın yararını koruyabilecek şekilde götürebileceğimize yönelik olan bir özgüvenle bu pandemiden çıkacağız” sözlerine yer verdi.

Programın son sunumunu ise Atılım Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Dilaver Tengilimoğlu “COVID-19 Döneminde Sağlık Çalışanlarının Stres ve Anksiyete Yönetimi” başlıklı sunumuyla gerçekleştirdi. Tengilimoğlu şu sözlere yer verdi: “COVİD-19 ile birlikte bazı şeyleri de öğreniyoruz. Bu açıdan da korkmamız gerekiyor. Böylesi durumları yaşamamak daha iyi; ama bu süreçte çok önemli tecrübeler de ediniyoruz. Bu süreçte ülkeler sağlık sistemlerinin alt yapılarıyla ilgili çok ciddi sınavlardan geçmektedirler. Toplum merkezli sağlık hizmetinden uzaklaşılarak hasta merkezli sağlık sistemi kurulan, yatak sayıları azaltılan sağlık hizmetine erişimde bölgesel eşitsizlikler yaşanan İtalya, bu durumların yanında önlemlerin geç alınması sebebiyle, Avrupa’da salgının başkentlerinden biri olmuştur. Başlangıçta sürü bağışıklama stratejisi izleyen İngiltere, son yıllarda kemer sıkma politikaları ile bütçe kesintileri yaşanan ve dar boğaza giren ‘Birleşik Krallık Ulusal Sağlık Sistemi (NHS)’de büyük sıkıntılar yaşamaktadır. Ülkemizde ise bu krizi daha az sayıyla atlatmaya çalışıyoruz.”

Sunumlar sonrasında soru-cevap yapılan panelin kapanışında üniversitemiz Sağlık Bilimleri Üniversitesi Sağlık Yönetimi Bölümü Öğretim Üyesi, Gümüşhane İl Pandemi Kurul Üyesi Doç. Dr. Nilgün Ulutaşdemir etkinliğin düzenlemesine destek veren Rektörümüz Prof. Dr. Halil İbrahim Zeybek’e, Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ferhat Özbek’e ve panelde konuşmacı olarak bulunan katılımcılara teşekkür etti.

Rektörümüz Prof. Dr. Halil İbrahim Zeybek ise programa ilişkin yaptığı açıklamada şu noktalara dikkat çekti: “COVİD-19 salgını halen tüm dünyayı etkilediği gibi ülkemizi de derinden etkilemekte. Çok zor bir süreçten geçiyoruz. Bu anlamda bireyler olarak hepimizin üzerine düşen sorumluklar belli. Bunlara uygun davrandığımız sürece salgının engellenmesine katkı sağlamış oluruz. Ülkece bu salgınla mücadele savaşına devam ediyoruz. Söz konusu mücadelenin hangi alanlarda ön plana çıktığını paylaşabilmek için üniversitemiz Sağlık Bilimleri Fakültesi bünyesinde pandemi ile ilgili bir etkinlik düzenlenmesi kararı alındı. Bu karar çerçevesinde pandemi sürecinde sağlık alanında yapılan çalışmaları, sorunları ve eleştirileri A’dan Z’ye ele alıp değerlendiren bu programda bizleri bilgilendiren kıymetli konuşmacılarımıza verdikleri değerli bilgiler için çok teşekkür ediyorum. Pandemi süreciyle ilgili her türlü başlığın ele alındığı, alanında uzman kişilerin görüşlerinin yer aldığı programın düzenlenmesinde emeği geçenleri de kutluyorum. Bu sancılı süreci hep birlikte en kısa sürede aşabilmek temennisiyle, herkese sağlıklı günler diliyorum.”

Programın kaydı, üniversitemizin resmi YouTube hesabından https://youtu.be/cxpM1wkOEn0 linkinden izlenebilir.

2021 Mart | İş Sağlığı ve Güvenliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Elif Çelenk Kaya TRT Radyo'ya Konuk Oldu.

İş Sağlığı ve Güvenliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Elif Çelenk Kaya TRT Radyo'ya Konuk Oldu. "Kimyasallar ile Çalışmada İş Sağlığı ve Güvenliği" üzerine konuşulan programda üniversitemizde kurulan İş Sağlığı ve Güvenliği Eğitim Kurumu hakkında da bilgi verildi. Program kaydına ulaşmak için tıklayınız.

2021 Mart | "Proje Hazırlama Süreci ve Tavsiyeler" Konulu Deneyim Paylaşım Toplantısı Gerçekleştirildi.

 

Fakültemizin geleneksel "Deneyim Paylaşım Toplantıları"nın 2021 Yılı ilk toplantısı Acil Yardım ve Afet Yönetimi Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Afşin Ahmet Kaya'nın "Proje Hazırlama Süreci ve Tavsiyeler" konulu sunumuyla gerçekleşti. Pandemi önlemleri nedeniyle çevrim içi gerçekleştirilen etkinlikte Kaya, "Proje fikrine sahip olma, bu fikri iyi takdim etmenin yanı sıra konu seçimi, konulara yaklaşım noktasında bakış açımızı değiştirmemiz gerektiğini düşünüyorum. Üniversitenin imkanlarının yetersiz kaldığı noktada yapılacak işleri, alınacak teçhizatı, ekipmanı vs başka üniversiteler üzerinden karşılayacak şekilde, sanki bir koordinasyon merkeziymiş gibi düşünüp projeler üretilebilir. Bu konulardaki önyargılarımızı yıkıp bu şekilde de projeler alabiliriz. Taşra üniversiteleri proje konusunda daha az faydalanabiliyor diye düşündüğümüz noktada yine de bizim de yapabileceğimiz, bizim de ortaya koyabileceğimiz, kabul ettirebileceğimiz parlak fikirlerimiz olduğunu düşünüyorum. Bir başka önemli husus ise olumsuz dönüşler olsa dahi yılmadan tekrar başvurmak gerekliliği.  Bu yönde kazanacağımız bakış açısı zaman içerisinde yapacağımız projeleri, proje ürünlerini, çalışmalarımızı, tezlerimizi de değiştirecek ve ayrı bir seviyede de bize alan açmış olacak.  Bu organizasyonda bize böyle bir imkanı sunan dekanımız Prof. Dr. Mehmet Ferhat Özbek'e teşekkür ediyorum, dinlediğiniz için sizlere de teşekkür ediyorum." ifadelerine yer verdi. Toplantı ile ilgili olarak Fakültemiz Dekan Vekili Prof. Dr. Mehmet Ferhat Özbek "Çok teşekkür ederim hocam, gerçekten kalıcı, güzel öneriler paylaştınız bizim için. Benim çıkarımım, birincisi denemek lazım, illa çok büyük bir proje yapmak gerekmiyor başlangıçta, küçükten başlamak lazım, zamanla belki o başka fikirleri tetikleyecek. Bir soruna çözüm üretmek lazım, bu noktada gözlemlemek, bahsettiğiniz gibi bilgileri birleştirmek çok önemli. Ve belki de sorunun ortaya çıkmasına ilişkin bir çözüm üretmek konusunda da proje yazmamız söz konusu olacak. Çok teşekkür ederim paylaşımlarınız için." dedi. Sunum sonrası proje başvuruları ve sürecine ilişkin sorular, katkı ve öneriler ile devam etkinlik katılımcıların teşekkürleri ile sona erdi. 

2021 Nisan | Fakültemiz Ödül Sistemine Göre 2020 Yılında Ödül Alan Akademik Personele Teşekkür Belgeleri Takdim Edildi.

Fakültemiz ödül sistemine göre 2020 yılında ödül alan akademik personele teşekkür belgeleri takdim edildi. Hocalarımızı tebrik eder, başarılarının devamını dileriz. 2020 Yılı Ödül Alan Akademik Personel listesine buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz.

2021 Nisan | Sağlık Söyleşilerinin Altıncısı Düzenlendi.

Her ay farklı konu ve konuklarıyla seri olarak düzenlenen “Sağlık Söyleşileri”nin 6’ncısı “Sağlık Girişimciliğinin Dünü, Bugünü ve Yarını” başlığı altında düzenlendi.Moderatörlüğünü Üniversitemiz Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümü Dr. Öğr. Üyesi Aydanur Aydın’ın yaptığı programa Türkiye Teknoloji Geliştirme Vakfı (TTGV) HİT Programı Yöneticisi Evren Bükülmez çevrim içi olarak konuk oldu. Program, üniversitemiz resmi youtube kanalı üzerinden canlı olarak yayımlandı.

      Programın açılış konuşmasını gerçekleştiren Dr. Öğr. Üyesi Aydanur Aydın, Sağlık Bilimleri Fakültesi olarak Sağlık Söyleşilerini her ay düzenli olarak yürüttüklerini belirterek, “Salgın süreciyle birlikte her ay farklı konuları ele almaya başladık. İnovasyon ile başladık. Mizaha değindik. Ardından bazı girişimci arkadaşlarımızdan örnekler dinledik. Bugün aslında girişimcilik grubunun tamamının olduğu TTGV- HİT Programı Yöneticisi Sayın Evren Bükülmez aramızda ve bizlere birçok farklı perspektifler sunacak. Umarım yaptığımız program birçok öğrencimize faydalı olur ve birkaç girişimcinin çıkmasına vesile olur” dedi ve programın açılışını gerçekleştirdi.İhtiyaca yönelik yenilikçi, özgün, yaygın etki üretecek ve yerele uygulanacak, vizyoner bakış açısı ile farklı perspektifleri içeren bilgiyi oluşturduklarını söyleyen Bükülmez ise TTGV ve HİT programı hakkında şunları söyledi: “1991 yılında kurulan Türkiye Teknoloji Geliştirme Vakfı, özel bir kurum vasfıyla ilk teşvik veren bir ara yüzdür. Vakfın bir kamu kurumundan bağımsız; ama kamu kurumunun finansmanını kullanacak şekilde kanun ile kurulmuş bir vakıf olarak yer alması gerekir. Vakıf, Hazine Müsteşarlığı, Dünya Bankası ve farklı paydaşlar tarafından düşünülmüş ve kurulmuştur. Topluma fayda sağlayacak teknoloji, inovasyon proje ve programları yürütüyoruz. TTGV olarak biz kendimizi ekosistemin katalizörü, hızlandırıcısı olarak görüyoruz. Yeni bazı tematik programlarla girişimcilik alanlarını da yürütüyoruz. Ben bunlardan iki tanesinin sorumlusuyum. Bir tanesi 250K adlı bir hızlandırma programıdır. Bir fikrin etrafında bir girişim ekibinim kurularak o fikrin değerinin görülmesiyle ilgili bir programa dönüştü. 250K’nın şu an yeni kurgusunun başvurularını alıyoruz. Onun dışında HİT programının sorumlusuyum. HİT programı aslında bir ticari getirisi olsun diye hazırlanmış profesyonel bir programdır. Teknoloji tabanlı erken aşama girişimlerin ilk müşteri/ilk satış süreçlerini hızlandırmaya odaklanan, TTGV’ye özgü ‘Girişim Geliştirme Modeli’ üzerine kurgulanan bir tematik geliştirme programıdır. TTGV’ye gelir kazandırmayı amaçlayan ve o gelirin de çoğunu ekosistemin faydası için ekosisteme geri devretmeye çalışan bir kurumdur. Bu anlamda ne kadar çok gelir elde edersek o kadar çok etkimiz artacaktır. Ayrıca sürdürülebilirlik gibi bir durumumuz da var. 4 senedir yürüttüğümüz HİT programına sağlık alanında başladık. İlk başta biz sanayiyi tanıyoruz, belli bir network çevremiz var. Onların bilgisinden yararlanarak bazı şeyleri ilerletmeye çalışıyoruz; ama birkaç sene sonra gördük ki bu kesinlikle yeterli olmuyor. Uluslararası mekanizmalarla iş birliği ve ekosistemdeki insanlarla mentörlük ilişkileri kurmak gereğini hissettik. Çünkü sağlık girişimciliği tek ülkede kalınacak, tek ülkeye satış yaparak tam olarak hayatta kalınacak bir alan değildir. Geliştirdiğiniz ürünün her coğrafyaya ve her kesime hitap etmesi lazım. Bu anlamda bizim yurtdışına açılım konusunda da stratejilerimiz oluyor.”Bükülmez, programın ilerleyen saatlerinde TTGV ve HİT programı hakkında yapılan çalışmaları içeren bir sunum gerçekleştirdi.
Ülkemizin öncelikli olarak sağlık alanında yapılacak inovasyonlara ve bu alanda yetişecek girişimci gençlerimize yol gösterici olan programın önemli bilgiler içerdiğini dile getiren Rektörümüz Prof. Dr. Halil İbrahim Zeybek, “Her zaman dile getirdiğimiz gibi sağlık bizim için vazgeçilmez konuların en başından geliyor. Bu alanda yapılacak çeşitli inovatif fikirlerin ve girişimlerin de desteklenmesi ve işler hale getirilmesi gerekiyor. Yeni girişimleri geliştirme ve pazara etkin şekilde girişlerini hızlandırmak için girişimlerin ticarileşme aşamasında ihtiyaç duyduğu, dışarıdan alacağı her tür iş geliştirme ürün ve hizmetinin giderine doğrudan katkı sağlayan Türkiye Teknoloji Geliştirme Vakfı’nın da bu alanda çok önemli adımlar attığını görmekteyiz. Öğrencilerimize sağlık girişimciliği hakkında değerli bilgi ve fikirler edindireceğine inandığımız bu programın düzenlenmesinde emeği geçen herkesi kutluyor, bilgi ve deneyimlerini bizlerle paylaştıkları için Türkiye Teknoloji Geliştirme Vakfı HİT programı yöneticisi Sayın Evren Bükülmez’e de ayrıca teşekkür ediyorum” sözlerine yer verdi.
Düzenlenen programı izlemek için üniversitemiz resmi youtube hesabı üzerinden veya https://youtu.be/_8-U1nTZeHg linkinden erişim sağlanabilir.

2021 Nisan | "SCI Yayın Yapma Süreci ve Tavsiyeler" Konulu Deneyim Paylaşım Toplantısı Gerçekleştirildi.

Deneyim Paylaşım Toplantıları'nda bu ay fakültemiz Hemşirelik Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Melike Demir Doğan'ın sunumuyla "SCI Yayın Yapma Süreci" konuşuldu. Demir Doğan, sunumunda SCI yayın üretme ile ilgili olarak "Hedefimiz SCI yayın yapmak değil, iyi ve özgün bir çalışma yapmak olmalı. Tabii bunun yanı sıra makalenin iyi yazılması, iyi ifade edilmesi çok önemli. Çalışma özgün olsa da makale iyi yazılmadığı takdirde ret alabilir. Benim önerim, makaleyi aynı yoğurdu kaşıkladığınız kişilerle yazmanız yönünde. Yazının dili önemli, eğer mümkünse direkt İngilizce yazabiliriz. Yazamıyorsak alanında uzman çeviri yardımı almak önemli. Hakem görüşleri ile ilgili olumsuz düşünmeyin, farklı bir bakış açısı olarak bakın, belki sizin göremediğiniz bir açıdan bakmıştır olaya. Çok büyük hakem görüşleri ret bile alsanız bakış açınıza çok güzel şeyler kazandırabilir. O nedenle hakem görüşlerini mutlaka ayrıntısıyla okumak, kabul alabilmek için de bunlara ayrıntılı, dürüst ve samimi yanıt vermek ve kendimizi iyi ifade etmek gerekiyor. Bunların yanında, editör görüşlerine dikkat edilmeli, editörler hakemlere müdahale etmeseler de ilk değerlendirme editörden geçiyor, çalışmanın sınırlılığı vs. varsa editöre iletilmek istenen not kısmına eklenmeli bu bilgiler muhakkak. Makale haricinde, yeni başlayan arkadaşlara, naçizane, ORCID'lerinin güncelliğine dikkat etmelerini tavsiye ediyorum." ifadelerine yer verdi. Toplantı ile ilgili olarak Fakültemiz Dekan Vekili Prof. Dr. Mehmet Ferhat Özbek "Çok teşekkür ederim hocam, söylediklerinizin her biri çok kıymetli. Bir iki hususa değinmek istiyorum. Ret almak, çalışmanın niteliksiz olduğu anlamına gelmiyor, bu şekilde düşünmemek lazım. Bir de dediğiniz gibi hakemlerden gelen eleştiri ve sorulara verilen cevabın ikna edici olması gerçekten çok önemli. Melike hocama tekrar çok teşekkür ediyorum paylaştığı bilgi ve tavsiyeler için." dedi. Sunum sonrası dergi seçimi, yayın sürecine ilişkin sorular, katkı ve öneriler ile devam etkinlik katılımcıların teşekkürleri ile sona erdi.  

2021 Mayıs | İnovasyon Yarışması

2021 Mayıs | Eğitim-Öğretim Tecrübe Paylaşımı ve Tavsiyeler isimli Deneyim Paylaşım Toplantısı Gerçekleştirildi.

Deneyim Paylaşım Toplantıları'nda bu ay, fakültemiz Beslenme ve Diyetetik Bölümü öğretim üyesi Dr. Öğr. Üyesi Ali Fuat Bodur'un sunumuyla "Eğitim Öğretim Süreci"ne dair öneriler, paylaşımlar konuşuldu. Pandemi önlemleri nedeniyle çevrim içi gerçekleştirilen etkinlikte Bodur, "bilginin dinamik olduğunu, her geçen yüzyılda yeni bilgilere yeni deneyimlere ihtiyaç olduğunu, sağlık okuryazarlığına topyekun eğilmek gerektiğini, genç nüfusu oluşturan öğrencilerimizin gittikçe çeşitlenen sorunlarının çözüm sürecine ailelerin, danışman hocaların ve üniversitenin ilgili birimlerinin dahil edilmesi gerektiğini" ifade etti. Deneyim paylaşım toplantısı sunumunda Sayın Bodur, "Sayın Dekanımız, dekan yardımcılarımız, bölüm başkalarımız, fakültemizin ve fakültemiz dışından deneyim paylaşımı toplantımıza iştirak eden tüm akademisyenlerimiz ve tüm değerli katılımcılar. Geçmiş ve gelecek toplantılarımızda deneyimlerini paylaşan, paylaşacak olan hocalarımızdan ve ele aldıkları, alacakları konularından ve tavsiyelerinden çok istifade ettik, edeceğiz inşallah. Eğitim ve öğretim tecrübe paylaşımı ve tavsiyeler konum kapsamında katkı sunabilmekten sonuçta mutluluk duyacağım. Başlarken Mübarek Ramazan’da olmamız hasebiyle hepimiz, ailemiz, milletimiz ile İslam alemi ve insanlık için hayırlara vesile olmasını Allah’tan niyaz ederim.                

Tecrübenin, yaş ve önemlilik açısından büyük ve küçük diye ayrımı olmadığına inananlardanım. En yaşlınız muhtemelen kendim olduğum halde en çok eğitim amaçlarımız doğrultusunda olmak üzere her türlü mesai paylaşımlarımızda her birinizden kendi katkımdan ziyade daha çok istifade eden olduğumu samimi olarak ifade ederek hepinize teşekkür ederim. Tecrübe bütün insanlığın ortak birikimi olup bilgi ve ilim olarak kayda girmektedir. Bu haliyle kıyamete kadar gelişmeye açıktır. Tecrübeyle her asırda, her kuşakta hatta ömrümüz içindeki zaman aralıklarımızda, istenilmese de yaşandıktan sonra her konuda büyük tecrübeler bırakan olağanüstü yıkımların getirdikleri başta olarak o dönem için sorunlar bir sonraya yüzde yüz azaltılmış olarak devroluyor. Tecrübeleriyle sorunları yüzde elli azaltmış olarak devrettiklerine inananlara rağmen devralanlar için sorun yine yüzde yüz olarak algılanıyor. On kuşak öncesine göre binde bire inen meseleler, son kuşak için yine binde bin algılanıyor. Bu süreç böyle devam edecek. Yüz yıl öncesine göre ne kadar ileri görsek de kendimizi, asrımızı, yüz yıl sonrasına göre çok daha geri olacağımızı belirleyen şey yüz yılların tecrübeleridir. Bu açıdan özellikle meslek alanımız olan insan sağlık tecrübeleri yönüyle tüm insanlığın tecrübeleri ortak en büyük sermayemiz olduğunu -olmasını hiç arzu etmediğimiz, bir an önce kalkması için çaba ve dua ettiğimiz- pandemi süreci insanlara açık olarak gösterdi. Eksikliklerimizi görürken, ülkemizde de 2020 Mart ayına göre tedavide ve vaka/ölüm oranında ve komplikasyonlarda iyileşmeler, 14 aylık sağlık tecrübelerinin ortak sonucudur. İnşallah bunu da aşacağız. Sağlık eğitimi ve öğretimi yaygın ve ilkokul 3. sınıftan sonra da ders olarak verilse sağlık bilinç ve okuryazarlığının gelişimi nispetinde riskler azalacaktır. Yine en büyük şansımız tecrübeli emsallerim ve emsalleriniz olan sağlık kuşağımızın varlığıdır. Yetiştirenler; ailelerimiz, milletimiz, devletimiz, cumhuriyetimiz, milli eğitimimiz, YÖK ve Sağlık Bakanlığımız, hükümetlerimiz ve öğreticilerimiz ve meslek çalışanlarımız olarak bir bütündür. Hepsine teşekkür ve hepsi için dua ederim. Eğitim ve öğretim tecrübe paylaşımım sağlıkla sınırlı olacak. Kendi bakış açımla da sınırlıdır. Süreyle de şartlarla da sınırlı kalacaktır. Tüm insanların, meslek ve branşların tecrübeleri bizzat saygın ve önemlidir elbette. Sağlık öğrencilerimize, başta ve sıkça olarak her bir insanın sağlığının, sağlık eğitiminin, uygulamasının, mahrem de olan etik değerlerinin ve uygulamadaki yaklaşımların önemini vurguluyorum. Her bireye ve yakınlarına bireyin o andaki durumuna ve varsa hastalık durumuna konfeksiyoncu değil en az bir terzi sanatkarlığında özen ve dikkatle yaklaşmamız gerektiğini anlatıyorum. Akıl ruh ve bedenin 3 sac ayaklı bir bütün olduğunu ve o an için bilgi ve tecrübelerimizin yetersiz olabileceği ve bunu da tamamlayacak diğer sağlık kurum birim ve bireylerinden de destek ve yönlendirme alabileceğimizi hatırlatıyorum. Bilgimizin ve tecrübemizin de bir sınırlı olduğunu, bunları aşmak için de kendilerine aslında bir rehber ve yol gösterici olduğumuzu anlatıyorum. Ders konusu ve sorumlusunun öğrencilerimizin bilgi ve tecrübe sınırını aşmalarının alt yapısı için var olduklarını bahsediyorum. Şu andaki eğitim şartları ve sağlık hizmet özeli gereği derse devam ve staj uygulamalarında bizzat bulunmak zorunluluğunun önemini anlatıyorum. İdare, personel ve hizmetli ekipleriyle uyum, sinerji, tamamlayıcı, sorun çözücü, mobbingden uzaklık yönlerinden en azından mesai içinde kanunen de deontolojik olarak da sadece hizmetle sorumlu olduğumuz hasta ve yakınlarına en iyisini verebilme amacına odaklanmamız gerektiğini anlatıyorum.

Öğrencileri profilimizin ve haliyle muhtemel bireysel sorunlar da gittikçe çeşitleniyor. Şahsi sorun çözme ve her türlü sorularımızda bireysel ikili iletişimlerimizde çok dikkatli olmamız gerekiyor. Çoğu zaman bölüm başkanlığı ve idare ile paylaşımcı olmamız gerektiğini başta asistanlarımız olarak genç akademisyenlerimizle ve sizlerle paylaşmak isterim. Öğrencilerimiz 18 yaşın altındaysa mutlaka, 18 yaşın üstünde ise tavsiye olarak ikili bireysel sorun çözme yolu yerine; ailesini, ders danışmanını, üniversitemizin ilgili birimlerini ve idareyi de sorun çözümüne dahil etmeyi en azından bilgilendirmeyi en uygun olanı olarak tavsiye ederim. Öğrencilerimize pandemi dönemi itibariyle sabırlı olmalarını, geçici olduğunu, büyük tecrübe ve birikim kazanacaklarını; aileleriyle birlikte sağlıklı ve hayatta kalmalarının önemini vurgulayarak hem kendim ve öğrencilerimiz için ümitlerimizi öne çıkarmaya gayret ediyorum. Hem kendilerinden önceki, hem kendi, hem sonraki kuşakların sağlığı ve emekleri için bir köprü bir bayrak taşıyıcıları olduklarını hatırlatıyorum. Her konunun, sağlık meslek eğitim öğretim ve uygulamalarında yeri olduğunu ve her konunun yeri, zamanı, katkı ve dozu, mahremiyet etik ve kanun sınırlarında ele alınması gerektiğini; bunun için de ruh akıl ve beden sağlığına katkı merkezli ele alabilecekleri bir birikim kazanmalarının faydalı olacağını ve eğitim sistemimizin buna uygun ve gelişimimize alt yapı oluşturabilecek şekilde düzenlenmesi gerekliliğini ifade ederken meraklı olmalarını ve okumayı, araştırmayı sevmelerini, bunun için geçmişteki imkansızlıklara kıyasla çok imkanları olduğunu hatırlatıyorum. Ayrıca bilhassa beslenme ve diyetetik konusunda yerel besin kaynakları ve birey inançları dikkate alınarak beslenme konusunda öneriler vermelerini tavsiye ediyorum.                                              

Ders sorumlusu, öğrenci, öğrenci danışmanı, asistan, diğer öğretmenlerimiz, bölüm başkanlığı, dekanlık ve tüm birimlerimiz ve mensupları mutlaka insan sağlığına en verimli olarak yardımcı olma amacıyla buradayız. Tüm sorunlar, sorunun içindekilerin peşin aleyhinde değil çözüm sürecine düzeltici, yapıcı, tamamlayıcı, katkı sunucu olarak dinlenilmeli ve adım atılmalıdır diye düşünenlerden biriyim. Kesinlikle ön yargıyla, bu maksadımız dışında, aleyhte bir cümle, ima dahi kullanmamalıyız. Genelde yanlış anlaşılmalar sorunun başlangıcı oluyor. Bunun için gerekirse sık sık da olsa doğru anlayıp anlamadığımızı teyit için birbirimizle görüşmeliyiz Kesinlikle yargılayıcı olarak değil. Anlık ve maksadını aşan bizden ya da bize karşı böyle bir sorun oluştuğunu ilk fark edenimiz konuyu normalize etmeli ve sınırlamalı gerekirse büyümeden durdurmalıdır. Daha sonra mutlaka telafi yolları iyi niyetle denenmelidir.                    

Dekanımız sayın Prof. Dr. Mehmet Ferhat Özbek’in ifade ettikleri gibi bilhassa canlı yayın derslerde zamanı verimli ve normal akışında anlaşılır ifade ve hızda konuşma ile yapmalıyız. Elbette canlı yayın mikrofon ve kamera kazalarına karşı her yönlü tedbirli olmalıyız. Bu etkinliklerde ve bu kendi sunumumda en çok kendim sizlerden istifade ettiğimi ifade etmeliyim.                                                                                         

Bu etkinliği düzenlemede emekleri geçen tüm arkadaşlarımıza Dekanımız sayın Prof. Dr. Mehmet Ferhat Özbek’in şahsında teşekkür ederim. Tüm akademisyen, personel, öğrenci, hizmetli, okulumuz ve üniversitemiz elemanlarına, katılımcı tüm dinleyenlerimize Allah razı olsun der, saygılarımı sunarım. İnşallah pandemi süreci tezden biter de dünyanın, milletimizin ve eğitim faaliyetlerimizin her yönüyle normalleştiği bir sürece tekrar kavuşmak ümit ve duasıyla..." ifadelerine yer verdi. 

Sunum sonrası eğitim-öğretim sürecine ilişkin sorular, katkı ve öneriler ile devam etkinlik, katılımcıların teşekkürleri ile sona erdi. 

2021 Mayıs | Acil Yardım ve Afet Yönetimi Bölümü öğretim üyelerinden Doç. Dr. Afşin Ahmet Kaya AYAYDER Akademi Konferans Serisi'ne konuk oldu.

Fakültemiz Acil Yardım ve Afet Yönetimi Bölümü öğretim üyelerinden Doç. Dr. Afşin Ahmet Kaya, Acil Yardım ve Afet Yöneticileri Derneği (AYAYDER) Akademi Konferans Serisi'ne konuk oldu. AYAYDER Başkanı Dr. Hüseyin Koçak'ın moderatörlüğünde gerçekleşen "Afet Oluşturma Riski Açısından Tehlikeli Kimyasallar" konulu çevrim içi konferans büyük ilgi topladı.

2021 Mayıs | “Pandemi ve İSG” Etkinliği Çevrim İçi Gerçekleştirildi.

Üniversitemiz İş Sağlığı ve Güvenliği bölümü tarafından 4-10 Mayıs İş Sağlığı ve Güvenliği Haftası kapsamında düzenlenen “Pandemi ve İSG” konulu etkinlik çevrim içi olarak gerçekleştirildi.

Üniversitemiz Meslek Yüksekokulu Mülkiyet Koruma ve Güvenlik Bölümü İş Sağlığı ve Güvenliği Programı Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Necla İrem Ölmezoğlu İri moderatörlüğünde 2 oturumda gerçekleştirilen programa, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürü Cafer Uzunkaya konuk oldu.

Programın açılış konuşmasını gerçekleştiren Üniversitemiz Rektör Yardımcısı ve Gümüşhane Meslek Yüksekokulu Müdürü Prof. Dr. Günay Çakır, Gümüşhane Üniversitesi olarak iş sağlığı ve güvenliğinin yaygınlaştırılması adına her türlü iş birliğine hazır olduklarını belirterek, İSG öğrencilerinin bu alanda kendilerini geliştirmeleri noktasında gerçekleşen bu etkinliklerin son derece önemli olduğunu belirtti. Programda Prof. Dr. Günay’dan sonra konuşan Üniversitemiz SBF İş Sağlığı ve Güvenliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Elif Çelenk Kaya ise konuşmasında; 4-10 Mayıs İş Sağlığı ve Güvenliği Haftasının iş sağlığı ve güvenliği farkındalığının daha da geliştirilmesi noktasında önemli olduğunu, gerçekleştirdikleri etkinliğe üst düzey katılımın olması dolayısıyla ayrıca memnuniyet duyduğunu ifade etti.

Bakanlık olarak 1987 yılından bu yana her yıl 4-10 Mayıs tarihleri arasında “İş Sağlığı ve Güvenliği Haftası” etkinliklerini gerçekleştirdiklerini dile getiren Cafer Uzunkaya ise bu yıl 35’incisini gerçekleştirdikleri haftanın, geniş katılımla ve yoğun ilgiyle geçmesinin memnuniyet verici olduğundan söz etti. İş kazalarının ve meslek hastalıklarının küresel bir sorun olarak öne çıktığını vurgulayan Uzunkaya, bu noktada işverene, çalışana, devlete, üniversitelere ve nihayetinde 84 milyona iş düştüğünü belirterek, proaktif yaklaşımın öncelenmesi gerektiğini vurguladı. Genel Müdürlük olarak bütün üniversitelere yazı yazılarak üniversiteleri daha güçlü bir iş birliğine davet ettiklerini ifade eden Uzunkaya, müreffeh bir toplumun sağlanmasının ön şartının bireyin mutluluğundan geçtiğini, bunun için işverenlerimizin birinci önceliklerinin iş sağlığı ve güvenliği olması gerektiğini her fırsatta, her etkinlikte, her platformda aktardıklarını açıkladı. 50’nin altında çalışanı olan ve az tehlikeli sınıfta yer alan işyerlerindeki işveren ve işveren vekillerinin alacakları eğitimler sayesinde İSG profesyoneli bulundurma zorunluluğundan muaf olduğunu hatırlatan Uzunkaya, bu eğitimlerin gerçekleştirilmesi için bütün üniversitelerle iş birliği protokolleri imzalayacaklarının da müjdesini verdi.

Etkinliğin açılış konuşmalarının ardından program, düzenlenen 1’inci oturumda Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı ve Halk Sağlığı Anabilim Dalı Başkanı Sağlık Bakanlığı Toplum Bilimleri Kurulu Üyesi Prof. Dr. Mustafa Necmi İlhan’ın, “Covid-19 Pandemisi Epidemiyolojisi ve Covid-19 Aşıları” başlıklı sunumu ile devam etti. Ardından Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nda görevli uzman Kimyager Ayşe Erim ise “Covid-19 Pandemisinde İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürlüğü Faaliyetleri” adlı sunumu ile programa katkı sağladı.

Etkinliğin 2’nci oturumunda ise Ballast Nedam şirketinin Sri Lanka’daki projesinde İSG Müdürü olarak görev yapan İbrahim Karcı “Pandemi Sürecinde SEÇ Liderliği” ve Anadolu İş Sağlığı ve Güvenliği Eğitim Dan. Ltd. Şti. B sınıfı İş Güvenliği Uzmanı İzzet Yılmaz “Covid-19 Pandemisinde İşyeri ve İSG Uygulamaları” başlıklı sunumlarını gerçekleştirdiler. Çevrim içi etkinlik Üniversitemiz Youtube kanalından canlı olarak yayınlandı.

Düzenlenen etkinlik için açıklamalarda bulunan Rektörümüz Prof. Dr. Halil İbrahim Zeybek ise şunları söyledi: “İş Sağlığı ve Güvenliği Haftası nedeniyle ülkemizde çeşitli etkinlikler düzenlenmektedir. Üniversitemiz İş Sağlığı ve Güvenliği Bölümü koordinatörlüğünde de çevrim içi olarak bu etkinlik gerçekleştirildi. Etkinlikte Covid-19 salgınının etkileri ve salgına karşı alınacak önlemler noktasında alanında uzman akademisyenler ve özel sektör temsilcilerinin sunumları yer aldı. Çalışanların daha sağlıklı ve güvenli bir ortamda çalışmalarını sağlamak, beden ve ruh sağlıklarını korumak için iş sağlığı ve güvenliği önlemlerinin alınması gerekmektedir. Bu anlayış içerisinde disiplinler arası etkileşim ve iş birliği yapmak önemlidir. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürü Sayın Cafer Uzunkaya’nın üniversiteleri daha güçlü bir iş birliğine ilişkin davetini Gümüşhane Üniversitesi olarak memnuniyetle karşıladığımızı ifade etmek isterim. Bu bağlamda programa katkılarından dolayı başta İSG Genel Müdürü Cafer Uzunkaya olmak üzere değerli bilgilerini bizlerle paylaşan tüm katılımcılarımıza teşekkür ediyorum. Programın düzenlenmesinde de emeği geçen Rektör Yardımcımız ve Gümüşhane Meslek Yüksekokulu Müdürü Prof. Dr. Günay Çakır başta olmak üzere katkı sağlayan herkesi kutluyorum.”

2021 Haziran | "25 Mayıs Etik Günü ve Haftasının Sağlık ve Sosyal Alanlara Yansıması" Paneli Gerçekleştirildi.

Etkinlik kaydına ulaşmak için tıklayınız. 

2021 Haziran | "İş Yerinde Arkadaşlığa İhtiyaç Var mı?" Konulu Söyleşi Gerçekleştirildi.

1 Haziran 2021 tarihinde, İstanbul Üniversitesi Metodoloji ve Sosyoloji Araştırmaları Merkezi MESAM tarafından - İşyerinde Arkadaşlığa İhtiyaç Var Mı? isimli söyleşi düzenlenmiştir. Prof. Dr. Yunus Kaya ve Prof. Dr. Mehmet Ferhat Özbek'in birlikte düzenlediği etkinliğin video linki için tıklayınız. 

 

2021 Temmuz | Fakültemiz Genel Akademik Kurul Toplantısı çevrim içi düzenlendi.

Fakültemiz Fakülte Kurulu ve Genel Akademik Kurul Toplantısı çevrim içi yapıldı. Fakültemiz Dekan V. Prof. Dr. Mehmet Ferhat Özbek'in sunumu çerçevesinde akademik yaşam sürecine dair kurumsal ve bireysel beklentiler, öneriler ve eğitim-öğretim yöntem ve metotları konuşuldu. 1147 öğrencimizin katılım sağladığı anket sonuçları değerlendirildi. Covid-19 salgını sebebiyle deneyimlenen uzaktan eğitim sürecinin avantaj ve dezavantajları, bu sürecin sunduğu fırsatlar ve muhtemel sorunlar, yüz yüze eğitimde bu deneyimlerden nasıl faydalanılabileceği ile ilgili görüş ve önerilere yer verildi. 2020-2021 akademik yılının genel değerlendirmesinin yapıldığı toplantı, iyi dilek ve temenniler ile sona erdi. 

Fakültemiz 2021 yılı öğrenci ve personel anket çalışmaları sonuçlarına ulaşmak için tıklayınız. 

 

 

2021 Temmuz | Acil Yardım ve Afet Yönetimi Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Afşin Ahmet Kaya ulusal bir haber kanalına Manavgat'ta meydana gelen yangın ile ilgili demeç verdi.

                                     

Acil Yardım ve Afet Yönetimi Bölümü öğretim üyelerinden Doç. Dr. Afşin Ahmet Kaya ulusal bir haber kanalına Manavgat'ta meydana gelen yangın ile ilgili demeç verdi.

2021 Ağustos | Acil Yardım ve Afet Yönetimi Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Afşin Ahmet Kaya ulusal haber kanalına Batı Karadeniz Bölgesi'nde meydana gelen seller ile ilgili demeç verdi.

                                 

Acil Yardım ve Afet Yönetimi Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Afşin Ahmet Kaya ulusal haber kanalına Batı Karadeniz Bölgesi'nde meydana gelen seller ile ilgili demeç verdi. Haber kaydını izlemek için tıklayınız.

2021 Ağustos | Acil Yardım ve Afet Yönetimi Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Afşin Ahmet Kaya ulusal basın organına afet gönüllülüğü ile ilgili açıklamalarda bulundu.

Fakültemiz Acil Yardım ve Afet Yönetimi Bölümü Öğretim Üyelerinden Doç. Dr. Afşin Ahmet Kaya, altyapı, şehirler ve insanların afete hazırlanması gerektiğini belirterek, gönüllü sayısının arttırılması ve afet gönüllüleriyle ilgili yasal düzenlemeye ihtiyaç bulunduğunu söyledi. Kaya, Anadolu Ajansı muhabirine, Türkiye'nin konumu itibarıyla afet potansiyeli yüksek bir coğrafyada yer aldığını dile getirdi. Afetlerin yalnızca Türkiye'de değil, tüm dünyada büyük oranda arttığına işaret eden Kaya, bu durumun doğada meydana gelen olaylarla doğrudan ilintili olduğunu bildirdi.

Kaya, Türkiye'deki afetlerin etkisinin uygun planlamalarla en aza indirilebileceğini kaydederek, şöyle devam etti: "Biz aslında son dönemde yaşanan afetlere çok da hazırlıksız, bu noktada habersiz değildik ancak olayın şiddeti ve büyüklüğü birleştiğinde o kadar büyük bir noktaya geldi ki yaptığımız planların ya da düşündüğümüz olayların oluş biçiminin müdahale kısmının yetersiz kalabildiği anlar oldu. Devlet, bu anlamda afeti fark etti ve bununla ilgili çok ciddi adımlar attı. Bu yıl afetle ilgili eğitim yılı ilan edildi. Birçok üniversitede ve eğitim kurumunda afetlerle ilgili eğitimler verdi. Geldiğimiz nokta bize şunu gösteriyor ki yapmamız gereken daha çok iş var."

Afetin bir olayın kendisi değil, sonucu olduğuna dikkati çeken Kaya, "Altyapımızı, şehirlerimizi, insanımızı afete hazırlamamız gerekiyor. Eğer biz dere yataklarına binalar kurmazsak, önceden yangın olabilecekmiş gibi sistemler kurup suyun haricinde söndürme sistemleri ortaya koyarsak, insanımızı eğitebilirsek, bir afet çantası edinen, ciddi anlamda öngörüsü yükseltilmiş bir toplum oluşturabilirsek afetlere hazır kalabiliriz." diye konuştu.

"Yapısal anlamda bir revizyona ihtiyaç var"

Olası afetlerde etkin müdahale için lojistik açıdan afet gönüllüsü sayısının artırılması gerektiğini ifade eden Kaya, AFAD'ın gönüllü projesini önemsediğini söyledi. Kaya, projeye ilişkin teknik detaylarda planlamaya ihtiyaç duyulduğunu, özellikle kamu çalışanlarının afet gönüllüsü olduklarında nasıl hareket edeceklerinin yasal düzenlemeyle somutlaştırılması gerektiğini belirtti.

Kaya, şunları kaydetti: "Afette gönüllü sayısının artırılması ve afet gönüllüleriyle ilgili yasal düzenlemeye ihtiyaç var. Ben bir devlet memurunun gönüllü olduğu noktadaki afete nasıl gideceği noktasında herhangi bir kanun anlamında karşılığının olmadığını söylüyorum. Örneğin akşam deprem oldu, sabah gitmek istiyorum, nasıl gideceğimi bilmiyorum. Gidersem izinli mi sayılacağım, yıllık iznimden mi düşecek? Özel sektörde çalışıyorsam sigorta primlerim ya da maaşımdan düşme olacak mı? Bunlar planlanmalı. Bununla ilgili yapısal anlamda bir revizyona ihtiyaç var."

2021 Ekim | Sosyal Hizmet Bölümü Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü ile buluştu.

Sosyal Hizmet Bölümü öğrencileri mesleki gelişim ve uygulama becerilerini geliştirmek üzere; sosyal hizmet kurumları, ihtiyaç gruplarına gönüllü destek ve hizmet veren STK'ler ve bu kapsamda faaliyet yürüten kuruluşları tanımak ve değerlendirmek üzere yürütülen ‘Sosyal Hizmet Ortamlarında İnceleme’ dersinde 12 Ekim 2021’de Gümüşhane Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü çalışanları ile buluştu. Toplantıda öğrenciler, ilgili kuruluşun faaliyet ve özel gruplar için gerçekleştirdikleri etkinlikler hakkında bilgi edindi ve gönüllülük çalışmalarının önemi tartışıldı.

2021 Ekim | Sosyal Hizmet Bölümümüz Hayat Sende Derneği ile buluştu.

Fakültemiz Sosyal Hizmet Bölümü, Hayat Sende Derneği Genel Koordinatörü Sosyal Hizmet Uzmanı Sn. Rumeysa BOZDEMİR ile çevrimiçi bir etkinlik gerçekleştirdi.

2021 Ekim | Gümüşhane Gençlik Merkezi Ziyaret Edildi

Gümüşhane Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Sosyal Hizmet Bölümü 3. sınıf öğrencileri ile Gümüşhane Gençlik Merkezi ziyaret edilerek gönüllü çalışmalar hakkında bilgi edinildi.

2021 Ekim | Sosyal Hizmet Bölümümüz Göçmen Hakları ve Sosyal Uyum Derneği ile buluştu.

 

Fakültemiz Sosyal Hizmet Bölümü, Göçmen Hakları ve Sosyal Uyum Derneği’nden Sosyal Hizmet Uzmanı Sn. Azime ÇALIŞKAN ACAR ile çevrimiçi bir etkinlik gerçekleştirmiştir.

2021 Kasım | Sosyal Hizmet Bölümü “Afet Farkındalık ve İlk Yardım Eğitimi” ne katıldı.

4 Kasım 2021 tarihinde Sosyal Hizmet Ortamlarında İnceleme dersi kapsamında Sosyal Hizmet Bölümü öğrencileri Gümüşhane Gençlik Merkezi'nde düzenlenen AFAD ve Kızılay iş birliği ile gerçekleştirilen “Afet Farkındalık ve İlk Yardım Eğitimi” ne katılmışlardır. Öğrenciler bu kapsamda çeşitli afetler sırasında yaşanan sorunlar, afet sürecinde gerçekleştirilen yardımlar ve müdahaleler hakkında bilgi edinmişlerdir. Eğitim sonrasında ise öğrenciler keyifli bir çadır kurma etkinliğine katılmışlardır.

2021 Kasım | Sosyal Hizmet Bölümü öğretim elemanları tarafından, Gümüşhane Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü'nde Süpervizyon eğitimleri verilmiştir.

8 Kasım 2021 tarihinde, Gümüşhane Üniversitesi ile Gümüşhane Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü iş birliğinde; Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele kapsamında" Gümüşhane Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü ve kuruluşlarında kadın alanında çalışan mesleki personele ve idarecilere yönelik fakültemiz Sosyal Hizmet Bölümünden; Bölüm Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Artum DİNÇ, Dr. Öğr. Görevlisi Tuğba TÜRKKAN ve Dr. Öğr. Üyesi Alev AKBAL tarafından "Süpervizyon" eğitimi verildi.

2021 Kasım | Sosyal Hizmet Bölümü öğretim elemanları tarafından kadına yönelik şiddetle mücadele irtibat noktalarında görev yapan personele süpervizyon eğitimi verildi.

Fakültemiz Sosyal Hizmet Bölümü öğretim elemanları tarafından kadına yönelik şiddetle mücadele kapsamında Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğüne bağlı Kadın Hizmetleri Birimi, ŞÖNİM, Kadın Konukevi Müdürlüğü ve merkez ve ilçedeki Sosyal Hizmet Merkezi’nde kadına yönelik şiddetle mücadele irtibat noktalarında görev yapan personele yönelik 5 Kasım 2021 tarihinde süpervizyon eğitimi verildi.

2021 Aralık | Fakültemiz yönetimi ve akademik personeli akşam yemeğinde buluştu.

2021 Aralık | Sosyal Hizmet Bölümümüz Mikado Sürdürülebilir Kalkınma Danışmanlığı ile buluştu.

Mikado Sürdürülebilir Kalkınma Danışmanlığı’ndan Sosyal Hizmet Uzmanı Sn. Betül Handan DALLI ile fakültemiz Sosyal Hizmet Bölümü çevrimiçi bir etkinlik gerçekleştirmiştir.

2021 Aralık | Fakültemiz İş Sağlığı ve Güvenliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Elif ÇELENK KAYA TRT Radyo'ya Konuk Oldu.

Fakültemiz İş Sağlığı ve Güvenliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Elif ÇELENK KAYA TRT Radyo'ya Konuk Oldu. 2021 yılı sonunda Türkiye'de İş Sağlığı ve Güvenliği alanındaki gelişmeler ve acil durum ekiplerinin özyeterlilikleri hakkında bilgi verdi.

Program kaydını dinlemek için tıklayınız.

2021 Aralık | Fakültemiz Hemşirelik Bölümü öğretim elemanları tarafından ‘Olay Yeri İnceleme Kanıt Koruma Zincirinin Sağlanması’ konulu etkinlik gerçekleştirildi.

Fakültemiz Hemşirelik Bölümü öğretim elemanları Öğr. Gör. Nurşen KULAKAÇ ve Arş. Gör. Cemile AKTUĞ tarafından ‘Olay Yeri İnceleme Kanıt Koruma Zincirinin Sağlanması’ konulu etkinlik gerçekleştirildi. Üniversitemiz Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Amfi 3’te gerçekleşen toplantının konuğu Gümüşhane İl Emniyet Müdürlüğü Olay Yeri İnceleme ve Tespit Şube Müdürlüğü’nde görev yapan Sayın Komiser Yardımcısı İsmail AKDERE ve ekibi oldu. Suç soruşturmalarının en önemli aşamalarından birini delil toplama ve bu amaçla yapılan olay yeri inceleme faaliyetleri oluşturmaktadır. Bu kapsamda Sayın Akdere "Olay Yeri İnceleme Kanıt Koruma Zincirinin Sağlanması" konulu konuşması ile suç işlenen yerlerde, sebep ve sonuç ilişkisini ortaya koyacak delillerin aranması, bulunması ve el konulması veya korunma altına alınması için geliştirilmiş bilimsel ve teknik araştırma işlemlerine yönelik yapılan uygulamaları en güncel veriler ışığında sundu. Hemşirelik Bölümü, İlk ve Acil Yardım Programı, Psikoloji Bölümü, Sosyal Hizmet Bölümü ve Gazetecilik Bölümü’nden 150’den fazla öğrencinin yoğun ilgi gösterdiği toplantı, katılımcıların soruları ve fotoğraf çekimi ile son buldu.

2021 Aralık | Fakültemiz Acil Yardım ve Afet Yönetimi Bölüm Başkanı Doç. Dr. Afşin Ahmet KAYA "Gümüşhane Üniversitesi Genç Kızılay Çocuk Üniversitesi Projesi" kapsamında ilkokul öğrencilerine "Afet Farkındalığı ve Gönüllülük" hakkında eğitim verdi.

Fakültemiz Acil Yardım ve Afet Yönetimi Bölüm Başkanı Doç. Dr. Afşin Ahmet KAYA "Gümüşhane Üniversitesi Genç Kızılay Çocuk Üniversitesi Projesi" kapsamında ilkokul öğrencilerine "Afet Farkındalığı ve Gönüllülük" hakkında eğitim verdi.

2021 Aralık | Fakültemiz Acil Yardım ve Afet Yönetimi Bölümü öğretim elemanlarından Dr. Öğr. Üyesi Sevil Cengiz tarafından İşaret Dili Eğitimi verildi.

2021 Aralık | Sosyal Hizmet Bölümü öğrencileri Gümüşhane Gençlik Merkezi iş birliği ile Gümüşhane Hayvan Barınağına ziyarette bulundu.

Sosyal Hizmet Bölümü öğrencileri Gümüşhane Gençlik Merkezi iş birliği ile 31 Aralık tarihinde Gümüşhane Hayvan Barınağına ziyarette bulunmuştur. Acil Yardım ve Afet Yönetimi ve İlahiyat Bölümü öğrencilerinin de  katıldığı bu ziyarette, öğrencilerimiz buradaki canlara mama desteğinde bulunmuş, mamaların hazırlanması ve dağıtılmasına da yardım etmişlerdir. Bu soğuk günlerde köpeklerle oyunlar oynayıp sıcak bir sevgi çemberi oluşturan öğrencilerimiz bu ziyaretleri sıklıkla tekrarlamak istediklerini ve bu canlar için desteğin ne kadar önemli olduğunu belirtmişlerdir.

 

2021 Aralık | Fakültemiz İş Sağlığı ve Güvenliği Bölümü 2. sınıf öğrencilerine Yangın ve Korunma Yöntemleri dersi kapsamında Gümüşhane İtfaiye İl Müdürlüğünde uygulamalı eğitim verildi.

Fakültemiz İş Sağlığı ve Güvenliği Bölümü 2. sınıf öğrencilerine Yangın ve Korunma Yöntemleri dersi kapsamında Gümüşhane İtfaiye İl Müdürlüğünde uygulamalı eğitim verildi.